8 Haziran 2018 Cuma

Kazdağları - Akaleos Kamp

Merhabalar,

Bu yazıda son yaptığımız Kazdağları Kampı'ndan bahsedeceğiz. Öncelikle Kazdağları'nda kamp yapılacak alanlara ait genel bir bilgilendirme yapmaya çalışalım;

Milli park sınırları içerisinde kamp yapmak izne tabi ve ancak klavuz eşliğinde yapılabiliyor. Ateş yakmak kesinlikle yasak. Güncel bilgilere bu linkten ulaşabilirsiniz. 2018 yılı için ücret tablosu ise aşağıdaki gibi;



Bizim kamp yaptığımız bölge ise yine Kazdağları'nda fakat milli park sınırları içerisinde değil. Kaldığımız yer özel bir kamp alanı olan Akaleos Kamping ve Mehmetalan Köyü'nde bulunuyor. Bu bölgede birkaç tane kamp alanı var ve bu kamp alanlarının milli park sınırları içerisinde yer almayan özel mülkler olması nedeniyle ateş yakmak serbest. :)

Biz gitmeden önce Hızır Kamp ve Akaleos'u araştırdık. Hızır Kamp bizim gittiğimiz tarihte (1 Mayıs) bile rezervasyon istiyordu. Hızır Kamp genelde özel Yoga grupları ya da aktiviteleri tarafından tercih ediliyormuş. İçini görme şansımız olmadı fakat gitmeden önce yaptığımız araştırmalarda içeriyi görmek için girmeye izin vermediklerini okumuştuk. Fiyat olarak da gecelik 95 TL demişlerdi. Bu çadır başına bir fiyat ama ayrıca bir kişi sınırlaması var mı diye sormakta da fayda var. Kendi sitelerinde sınırlı sayıda çadır alanı olduğunu ve gitmeden önce mutlaka rezervasyon yapılması gerektiğini özellikle vurgulamışlar.

Gelelim bizim kaldığımız Akaleos Camping'e! Buraya ulaşmak için İzmir-Çanakkale yolu Edremit mevkiinde, Zeytinli tabelasından içeriye giriyorsunuz. Navigasyonu Mehmetalan Köyü'ne kurarsanız, Zeytinli'nin içinden geçip Mehmetalan köyüne doğru devam edeceksiniz. Buradaki önemli noktalardan biri, navigasyonu direkt olarak Akaleos Camping'e kurmamanız! Eğer direkt olarak kurmaya kalkarsanız, navigasyonun sizi alakasız bir yere çıkardığına dair yazılar okumuştuk, Akaleos'un sahibi Ali Bey'in eşi İnci Hanım telefonda bu konuda özellikle uyarında teyit etmiş olduk.  Mehmetalan Köyü'nün içine girdiğinizde yola dümdüz devam edin, bir müddet sonra yol stabilizeye dönüyor ve daralıyor. Yolun kenarındaki taşların üzerinde ya da yolun yanındaki küçük tabelalardaki ok işaretlerini takip ederek Akaleos'a kolayca ulaşabilirsiniz. Yol üzerinde ufak bir de şelale var, onun altında masa kurmuş insanların görünce sizinde gözünüz kalabilir ama takılmayın, ilerlemeye devam edin. :)



Buradaki kamp alanlarının tamamı Zeytinli Deresi'ne cephe, dolayısıyla yemyeşil ormanlara bir de cam gibi tertemiz Zeytinli Deresi'nin manzarası ekleniyor. Diğerlerinde durum nasıl tam olarak bilmiyoruz fakat Akaleos Camping'in avantajlarından biri de tesisin dereye paralel şekilde uzanmış olması. Bu sayede herkes çadırını dereyi de görecek şekilde kurabiliyor. Eğer isterseniz, iç taraflarda ağaçların dibinde de çadır kurma imkanınız var fakat bu bölümde aydınlatma, masa ve bank gibi imkanlardan faydalanma şansınız olmuyor. Birkaç kişi ise çadırlarını bizim kaldığımız yerin biraz dışına yine derenin kenarına kurmuştu. Gece tuvalet ve duşlara gidip gelmek çok kolay olmayacaktır muhtemelen ama dereye sıfır şekilde konumlandırılmış çadırlarda gözümüz kalmadı desek yalan olur. :)



Akaleos'ta neredeyse her çadır için bir ateş çukuru bulunuyor ve ateşinizi burada yakıyorsunuz. Etrafı ateş tuğlası örülü bu çukurda birşeyler pişirebilmek için sadece tel yeterli olacaktır. Tesis işletmecisi Ali Bey ve eşinin uyarıları üzerine biz giderken odunumuzu yanımızda götürdük. Bunu özellikle tavsiye ederim ama yanınızda gerekli aletler varsa (testere, balta vb.) bence oralarda da yakacak odun bulmak sorun olmayacaktır. Biz ciddi bir günübirlikçi akınına rağmen, yanımızda götürdüğümüzden çok daha fazlasını orada bulup kullandık. Derenin karşısına geçmek serbest mi bilemiyorum ama o ormanın içerisinde kuru ağaç olmama ihtimali neredeyse sıfır.




Ayrıca etrafta çok sayıda yuvarlak ahşap masalar var. Bu masalar 2 kişinin yemek yiyebilmesi için yeterli büyüklükte. Ayrıca yine bu masalara boyunuz yetecek yükseklikte ahşap tabureler de mevcut. Ateşin başında birşeyler pişirirken eğilmek zorunda kalmayın diye ufak ahşap banklar bile yapmışlar. Bu bankların sayısı masalar kadar fazla değil ama bizim gittiğimiz dönem çok kalabalık olmadığından biz kendi masamıza ek olarak güzel bir tesis kurduk, yayıldıkça yayıldık. :)


Çadırların kurulduğu alanın üzerine aydınlatma da mevcut. Aydınlatma deyip beklentileri de yükseltmiş olmayayım, eski köy düğünlerinde kullanılan sıralı ampul sisteminden bahsediyoruz ama fazlasıyla iş görüyor. Hatta ben bu kadar aydınlık olmayan bir ortamda, sadece ateşin aydınlatmasını tercih ederim ama özellikle yemek hazırlıklarını geç saate bırakırsanız bu işinize yarayacak bir özellik olacaktır. Tuvaletlerde de aydınlatma tüm gece çalışır vaziyette oluyor ama çadırdan tuvalete giderken bir kafa lambasına mutlaka ihtiyaç var.

Biz kullanmadık fakat tesis kahvaltı hizmeti de sunuyor. Uzaktan gördüğüm kadarıyla çok zengin olmayan bir kahvaltı ama böyle bir alternatifi tercih edecek olanların gitmeden önce telefonla bilgi almasında fayda var çünkü oraya kadar gerekli hazırlığınız olmadan giderseniz, kahvaltılık almak için geri dönmek yerine ne varsa yersiniz. :) Biz kendi kahvaltımızı kendimiz hazırlamayı tercih ediyoruz, o nedenle de tesisi bu anlamda pek kullanmadık. Biz araç buzdolabı için yanımızda götürdüğümüz buz akülerini gece tesisin buzdolabında tekrar dondurduk, eğer benzer sistemi kullanıyorsanız aklınızda bulunsun.

Yapmadan dönmeyin;
  • Sandalyelerinizi derenin içerisine atıp, burada bir çay-kahve keyfi yapmadan,



  • Hava müsaitse, ufak göletin oradaki iskeleden buz gibi suya atlamadan,



  • Dere kenarındaki çardaklardan dere ve doğayı izleyip, kafa dinlemeden



  • Kamp alanının tamamını gezdiğinize emin olmadan,





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.